2 Eylül 2011

Dünyanın En Güzel Varlıkları Benim Evimde Yaşıyor / My Pets...

ARES


Ares'im hayvan sevmeyen bir aileye hediye olarak verilmişti. Üstelik 7 yaşındayken. Artık verilme amacı hediye mi yoksa ondan kurtulmak mı olduğuna siz karar verin... Ailede ona bahçede bakmaya karar vermişti. 



Ares'im sokak kedilerinden dayak yiyordu ve kendine konan mamaları sokak kedilerine kaptırıyordu. Ayrıca evde yaşayan 2 küçük çocuktan da dayak yiyordu. Biz de eşimle onun bu şekilde yaşamaması gerektiğini düşündük. Çünkü o bir Chinchillaydı ve cins kediler sokakta çok büyük zorluk çeker, çok geçmeden de ölürler. 



Nikahımızın ertesi günü gittik ve Ares'i hemen alıp eve getirdik. Artık çok mutlu bir yuvası var ve biz onu çok seviyoruz. İlk geldiğinde yataklara işeme sorunu vardı ama kısırlaştıktan sonra o sorunundan kurtuldu şimdi bütün gün evin ilginç yerlerinde yatıp güzelliğiyle poz kesiyor.

PRINCESS


Prenses'im, benim ilk göz ağrım... Ben daha öğrenciyken eşimin kardeşi onu oturdukları sitenin bahçesinde bulmuş. 



Daha doğrusu Prenses ve kardeşleri daha yeni doğmuştu ve Prenses'imin bir gözünde enfeksiyon varmış. O yüzden eşimin kardeşi de onu seçip eve almak istemiş ama evlerinde zaten bir kedileri (Rukiye) olduğu için kayınvaldem istememiş. O da kediyi benim alıp alamayacağımı sordu. Ben daha önce hiç kedi beslememiştim ama kedi besleyen herkes bir zorluğunun olmadığını söyledi, bende kabul ettim. 



Adını annem webcam'den görüp koydu. Şimdi o gerçek bir Prenses. Kediler evi sahiplenirler bilirsiniz, o yüzden eve önce Ares sonra da Chocolate geldiğinde iktidarı sarsıldı tabii ama Prenses evin prensesi olmaktan asla vazgeçmedi. Bu kış idrarında kristallenme oldu. Ölüm tehlikesi geçirdi ama uzun bir tedavi süreci ve yeni mamasından sonra şimdi her şey yolunda umarım bir daha hiiiç hastalanmaz. 

CHOCOLATE


Chocolate'ı Haysev'in Facebook sayfasında gördük. Doberman olması onun evden atılmasına engel olmamıştı. Hamile kaldığı için onu Kağıthane barınağına bırakmışlardı. Biz de o sıralar eve bir köpek almayı düşünüyorduk. İki tane kedimiz olduğu için kedilerle anlaşabilecek bir köpek olmalıydı ve dobermanlar kuşlara bile zarar veremeyen köpekler.



Onu sahiplendirmek isteyen Simge Hanım'la irtibata geçtik hemen. O sırada Erenköy'de bir veteriner kliniğinde tedavisi yapılıyordu. Kürtaj olmuş, kısırlaştırılmış ve barınakta yakalandığı gençlik hastalığından kurtulmuştu. Gidip onu klinikten aldık ve eve getirdik. Kedilere alışması biraz zaman aldı ama şimdi iyi anlaşıyorlar.

Unutmayın sizi kendinden daha çok sevecek tek varlık tutkulu bir kadın ya da bir erkek değil, bir köpektir. Kediler ise bütün stresinizi alır, gece size sarılarak uyur ve sevginizin karşılığını verir. İnsanlardan daha iyi dost oldukları kesindir. Ben burada ne desem de bir hayvan edinmeden bu sevginin ne demek olduğunu anlamayacaksınız. Ve sahipleneceğiniz hayvanın sokaktan ya da barınaktan olması gerektiğini unutmayın...

sevgilerle...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

gerçekten çok takdir edilesi yaptığınız..keşke herkes sizin gibi düşünse!

Adsız dedi ki...

bizim de bir erkek chinchilla kediciğimiz var. evsiz kalınca 4-5 yaşındayken sahiplendik. aynı şekilde bir tane de siyam kedimiz var. onu da yine bir veteriner aracılığıyla evsiz kaldığı için sahiplendik. başta siyam kızımız chinchilla oğlumuza pek bir diş gösterdi, ama sonra alıştılar, can ciğer kuzu sarması oldular. :)
hayvanlarla birlikte yaşadıkça, sevgin, merhametin, dünyaya karşı empatin artıyor. insallığına kattığı çok şey var. tabii gönlü açık olana :)
sevgiyle... gökçe

fashionist dedi ki...

haklısın Gökçe bu dünya bizim olduğu kadar hayvanlarında aslında ama kimse bunun farkında değil. Kızınla oğlunu gıdılarından öpüyorum :)